Anti-aging'in (Yaşlanmayı Önlemenin); %70'i düzenli beslenme, %25'i düzenli ve sürekli spor ve %5'i diğer uygulamalardan oluşur. Anti-aging "Ultrapreventif Tıp" şemsiyesi altında sağlıklı yaşlanmayı gerçekleştirmeye çalışan modern, pozitif bir bilim dalıdır. Anti-aging sağlığınızı korumayı, sağlamlık düzeyinizi geliştirmeyi ve bunu sürdürmeyi amaç edinir. Anti-aging proaktiftir, tedaviden ziyade hastalanmamaya öncelik verir, daha güçlü bir bağışıklık sistemini, daha dayanıklı kalp-damar ve solunum sistemlerini, daha üretken bir beyin ve belleği, daha dingin bir ruhsal yaşamı hedefler. Anti-aging yaşamı ruhsal ve bedensel tam bir denge halinde sürdürebilmesinin temel koşulları olan uykunuzu, beslenmenizi, stres düzeyinizi, egzersiz alışkanlıklarınızı belirler, değerlendirir, değiştirir ve dengeler.
Egzersizin İnsan Hayatındaki Önemi:
Günümüzde egzersiz yapacak zamanı bulamamaktan yakınırız. Oysa sağlıklı bir yaşam için gerekli egzersizin yalnızca haftada 3 gün ve 40 dakika ile sınırlı olduğunu biliyor musunuz? Bu çok basit ancak bir o kadar da çarpıcı giriş cümlesi ne yazık ki tembelliği ile ünlü, neredeyse arabasını yatak odasının kapısına park etmeye alışmış, bir tek kat merdiveni çıkmayıp asansör bekleyen insanlardan oluşmuş günümüz toplumunda acı bir gerçeği yansıtıyor.
Oysa aeorobik performansınızın gelişmesi için gerekli tempo ve metodoloji ile haftada toplam 2 saatlik bir süre yaşınız kaç olursa olsun sizi hayatınız boyunca aktif ve zinde tutmaya yetecektir.
Vücudumuzda negatif enerji dengesini (kilo kaybı) 3 şekilde sağlayabiliriz: 1) Enerji alımını günlük ihtiyacın altına düşürmek, 2) Enerji alımını sabit tutarak günlük sarfiyatı arttırmak, 3) Enerji alımını azaltırken, günlük sarfiyatı arttırmak.
Araştırmalar sadece enerji alımını azaltmakla (diyet yaparak) yakılan yağların uzun vadede mutlaka geri alındığını gösteriyor (İnsanların %66’sı ilk yılda, geriye kalanı 5 yıl içinde).
Egzersizin yağ yakma etkisi kümülatiftir yani uzun süreli ve düzenli fiziksel aktiviteye alışmış bünyede çok küçük aktivite artışları bile dramatik kayıplar sağlayabilir. Egzersizin iştah üzerine etkisi de uzun vadede olumludur. Genel bir konsensüs olarak fiziksel aktivitenin dengeli beslenme programlarına ilave besin gerektirmediği kabul edilir. Düzenli egzersiz, depolanmış fazla yağların yakılmasını sağlarken bir yandan da yağsız vücut kitlesinin kaybını önler. Kas kemik ve tüm destek dokuları içeren “Yağsız vücut kitlesi“nin korunması insan sağlığı için vazgeçilmezdir.
Vücuttaki yağ dağılımı da egzersize yanıtta önemli rol oynar. Android (gövdenin üst kısmı-erkek tipi) yağlanmanın egzersize yanıtı, Gynoid (kalça ve bacaklar-kadın tipi) yağlanmaya göre çok daha iyidir.
Bu arada bölgesel incelme adı altında pazarlanan ve yağ yaktırdığı, yağları yok ettiği iddia edilen alet ve yöntemlerin egzersizden amaçlanan sağlık hedefleri ile bağdaşmadığını ve birer safsata olduğunu belirtmekte yarar var.
İnsanlarda kafa karışıklığına yol açan egzersizle ilgili kavramları netleştirmek için aşağıdaki terminolojiyi iyi anlamak gerekiyor. Fiziksel aktivite: Enerji sarfettiren her türlü kas hareketine verilen isim. Fitness: Kişinin fiziksel aktivite yapma yeteneği olduğunu gösteren özellikler bütünü. Egzersiz: Süre ve yöntemi tasarlanmış, düzenli aralıklarla, sürekli tekrarlanan ve belli bir hedefi olan fiziksel aktivitedir. Burada hedef sağlıklı bünyenin iyilik halinin devamlılığıdır.
Yapılan egzersiz sırasında nabız belli bir hıza ulaşmalı ve bu kalp hızı egzersiz süresince korunabilmelidir. Egzersiz kalp hızı insanın yaşıyla orantılıdır ve 220-yaşx 0.65 formülü ile hesaplanır. 50 yaşında bir insanın egzersiz nabzı bu formüle göre dakikada 110'dur. Hiçbir ölçüm yapmadan bu hızın sağlandığını anlamak için egzersiz amaçlı tempolu yürüyüş esnasında yanınızdaki kişiyle nefes nefese kalmadan konuşabilmeniz gerekir, konuşurken nefesiniz daralıyorsa "egzersiz kalp hızı"nız aşılmış demektir. Bu taktirde artık egzersiz size fayda sağlamamakta aksine kalbinizi yorarak zarar vermektedir. Her yaş grubu için önerilen ideal egzersizler: Tempolu yürüyüş, yüzme ve tenistir. 40 yaş üstü insanlara vücut vücuda mücadele gerektiren sporlar ve takım sporları önerilmez.